Uzman Klinik Psikolog Özge Gündoğdu Güzelcan

Psikoterapide değişim

Psikoterapide Değişim

Değişim zordur. Bir yanımız değişmek isterken bir yanımız değişime direnir. Çünkü değişim belirsizliği, belirsizlik de kaygıyı beraberinde getirir. Değişimin bize neler getireceğini, bizden neler götüreceğini öngörmeye çalışırız. Ancak hiçbir sonucun garantisini veremeyiz. Bu belirsizliğin yarattığı kaygı da bizi değişimden uzaklaştırır. Kaçarız. Ayrıca değişim, memnun olmadığımız ancak bildiğimiz düzenin kaybını da gerektirir. Her kayıp gibi değişim de zorlayıcı duygular uyandırır. Bu duyguları yaşamak, yas tutmak, geçmişle helalleşmek ise zaman ister. Buna katlanmakta güçlük çekenler ise memnun olmasalar da bildikleri düzenin güvenli sularında kalmayı tercih eder. ‘Değişim-aynı düzeni koruma’ çatışmasıyla psikoterapi süreçlerinde sıklıkla karşılaşırız. Kapımızı çalan her danışan değişim isteğiyle gelir. Ancak danışan, kendisine farklı katmanlardan bakmaya başladıkça, yaşadıklarının/davranışlarının/duygularının ne söylediğini keşfettikçe ve içinde bir şeylerin değişmeye başladığını farkettikçe kaygılanmaya ve direnç geliştirmeye başlar. Bu direnci farketmek, danışanın yaşadığı çatışma hakkında farkındalığını arttırmak, yaşanan zorlayıcı duyguları kapsamak ve danışan geçmişe veda ederken ona güvenli bir yoldaş olabilmek değişime olanak sağlayacaktır. Herkesin bir esneme ve değişme payı vardır. Yeter ki danışan hazır olsun ve güvenli ilişki kurabileceği bir uzmanla psikoterapi yolculuğuna başlasın.